İnternette tüm gününü geçiren biri olarak sürekli karşıma çıkan Twilight’tan kurtulmak amacıyla izlemeye karar verdim. Konusu pek de insanı çeken cinsten değil aslında. Kısaca özetleyeyim; Bir insan ve bir vampir arasındaki aşk!!?? Tabii bu umut vaad etmeyen konuyu görünce çok bir şey beklemiyordum ama uzun süredir soundtrack ve görüntü açısından bu kadar güzel bir film izlemediğim için bunu paylaşmak istedim. Twilight (Alacakaranlık) aslında bana bir filmde müzik seçiminin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı. Filmin soundtrack albümünde keşfedilmeyi bekleyen pek çok genç grubun şarkıları var. Ben dinlenmesini şiddetle tavsiye ediyorum. Zaten soundtrack albümünün ilk şarkısı Muse’dan Supermassive Black Hole olduğu için hemen ısınacağınıza eminim. Favorilerimden olan Mutemath – Spotlight ,Blue Foundation – Eyes On Fire ,The Black Ghosts – Full Moon ise video blogumuzdan izlenebilir. (Video blogumuz daha çok yurtdışına hitap etmektedir. Yorumlar hep ingilizce dikkatinizi çekerim)
Filmin diğer güzel tarafı ise artık aşk filmlerinde görmeye alıştığımız düzgün tipli erkek ve barbie bebeğe benzer bayan oyuncudansa daha sıradan tipler seçilmiş olması.(gerçi bu sıradan insan tipinden biri vampirdi) Yani film müzik, oyuncu seçimi ve görüntü yönetimi açısından bence çok başarılı. Fikir vermesi açısından en beğendiğim sahnelerden birini koyuyuorum. Bu arada filmin ikincisi olan Twilight: New Moon‘da Kasım ayında yayınlanmaya hazırlanıyor. Bu kez vampir, kut adam ne ararsan var.
Dipnot: Vampirin hastasıyım 😉
Twilight (Alacakaranlık) filminden vampirlerin baseball oynadığı arkada ise Supermasssive Black Hole’un çaldığı klip gibi bir sahne…
Bir cevap yazın