Olympos’a Türkiye’nin İlk Reggea Festivali’ni izlemeye giden biz, ortada aslında bir festival olmadığını görünce 1. Geleneksel Jumping Photo Fest’i düzenlemeye karar verdik. Bu fotoğraf tamamen onun sonucu. Anlayamadığım madem organizasyonu yapamayacaksın neden insanları heyecanlandırıyorsun? Türkiye’ye reggea festivali için gelen Memo’nun (bildiğimiz Hanzo) 4 yabancı arkadaşına festivalin yapılmadığını – bişeyler yaptılar ama ona festival denmez daha çok “bize gidelim müzik dinleyelim organizasyonunda eğlenme çabası” denir- açıklamak bir hayli zor oldu. Ama biz o kadar eğlendik ve o kadar inanılmaz yedik ki onlarda bize gayet ayak uydurdular kısacası kendi festivalimizi düzenledik.
“The Beach” Özentisi “Jumping Photo”
Bunu biz keşfettik demiyorum. Tamamen filmde gördüğümüz ve çok beğendiğimiz fikri uygulama gayretiydi. Sonra bir baktık fotoğraflar çok eğlenceli görünüyor, hızımızı alamadık 9-10 adet çektik. Fotoğraflardan çıkan sonuç şu ki; aramızda bazı arkadaşlar aslında uçabiliyor ama farkında değil. Bazıları da gizli pigme onlarda farkında değil.
Memo, Kafam Çok Güzel!!!
Video gayet açık, Memo’nun kafası gayet yüksek. Yabancı arkadaşların ilk öğrendiği Türkçe cümlenin “Kafam Çok Güzel” olması sanırım tatilin genel konseptini yansıtmıştır.
İtalyan İşkence Oyunu
Tanışmanın, kaynaşmanın en kolay yolu oyun oynamak. İtalyan arkadaşların (Elena ve Alessandro) öğrettiği oyun erkekler arasında oynandığı için çıta çok yükseldi. Ertesi gün 1 sakat, 2 yaralı vardı. Oyunda içilen alkol miktarıyla orantılı cezalar çıldırmaya başlayınca, kalkıp dansa gitmeye karar verildi. Sigara paketiyle oynanan oyunda köle,yargıç ve kral olan saygıdeğer arkadaşlar birbirlerini bir güzel patakladılar.
Şaibeli 130 Bira İçildi İddiası
Kaldığımız şahane “Cactus Cafe” de 130 bira içildi iddiasının sahibi Gaysever Eser!!! olduğu için şaibelidir. Camping sahibi Eser’in abisi olduğu için ona güvenmekte pek mantıklı gelmemektedir.
Olympos’ta Uyuma Rekoru Kıranlar
Tatilde kız bulacağı iddiasıyla gelip kızları sadece rüyasında gören Ertan ( kendisi kaynaşma oyunumuz sırasında çadırında horluyordu.), her fırsatta uyumayı kendine bir görev haline getiren Eser tebriği hakettiler. Sahilde bir ara gelen horlama seslerinden dolayı kendimi yatakhanede hissettim.
İtalyan Arkadaşları Manzara için Öldürmeye Çalıştık Ama Başaramadık
Festival gitmeyince bizde Türk misafirperverliği gereği yabancı arkadaşları “beatiful view, beatiful view” nidalarıyla kayalığa çıkardık. Olympos’taki meşhur deliklitaşın üstüne çıkıp tüm sahili yukarıdan izlemek çok keyifli ama bu sefer saati tuturamayıp en sıcak saatlerden birini seçtik. Kayalar dikleştikçe arkadaşların tereddütleride arttı. Bu arada yanımıza olmayan Carol ve Daniel şanslılar mıydı, yoksa şanssız mı tam olarak bilemiyorum. Sonuçta bence manzara herşeye değerdi.
Ye Ye Ye Gene Ye (Ya da yi yi zeplin gibi ol)
Tatil bizim için her zaman çok yemek ve çok içmek olmuştu ve bu kural yine bozulmadı. Yemek konusunda rekora gittik diyebilirim. Özet geçmek gerekirse;
-Çok sayıda bira, votka, tekila, gazlı içecekler vs
-Sayısız porsiyon patates kızartması,
-Maraba restoranda her çeşit gözleme,
-Olympos’ta balık yemeye karar veriliyorsa ilk gidilmesi yer olan Ulupınar’da kiremitte balık, saç kavurma, meze çeşitleri (çoktu sayamadım ama yedim), kalamar, mantar tava, karides güveç, fırında helva
– Varuna’da pide
-Bu arada Carol ve Ale’nin yeme konusunda bizimle yarışan şahsiyetler olması hızlı kaynaşmamızı sağladı.
Allahtan birbirimizi yemeden tatil bitti.
FOR ENGLISH PRESS 9 PLEASE
Elena, Ale, Carol and Daniel ( do i spell right?) I wish you had jumped with us for our jumping photo project. I hope you enjoyed your holiday.(Did you enjoy reggea fest???:) i want to write an english summary about this post.
What did we do @ olympos? Eat, smoke, eat, drink, eat sleep, play, eat, climb, eat, dance, eat…You should come to İzmir. So this time we will eat, drink, smoke, dance, play in İzmir.
Special Thanks To…
Cactus Cafe – Bizi bir yuva şefkatiyle kucaklayan, yemeyen yediren, içmeyen içiren tüm Cactus ekibine, özellikle Evren ve Nilay’a
Baba – Olympos müdavimlerinin yakından tanıdığı Baba her zamanki gibi Varuna’nın önünde bizi bekliyordu. Olympos’un en önemli simgelerinden olan Baba’yı tabii ki seviyoruz.
Kokoreççi Ali (Acı) Sabit – Bizi hiç bir saniye aç bırakmayan, acı kokoreçiyle içkiyle dolmuş midelerin ilacı olan Ali, Eser’i her aradığımızda bulduğumuz buluşma noktası oldu. Olympos’a giderseniz Cafe Cactus önünde bulup tadına bakınız…
Öküzzz (Bull Bar) – Her ne kadar her sene müzik konusunda istikrarsız bir rota çizse de Kadir’in içinde bulunan Öküz Bar, Türkiye’deki en farklı eğlence mekanı olma iddiasını sürdürüyor. Ateş dansı yaparken kendimizi kabile gibi hissedebiliyoruz.
Last Photo, Last Word – Ale if you want, i can prepare another one!!!
Bir cevap yazın